Gündem

Gardiyanoğlu: Asgari ücret temmuz ayında tekrar belirlenecek

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, çalışma hayatından gelen bir kişi ve şirket yöneticisi olduğunu, özel sektörde hem çalışan hem de işveren olarak çalıştığını belirtti.

Gardiyanoğlu, asgari ücret masasına başkanlık edenleri sayarak, daha önce de müsteşarlar başkanlığında toplanıldığını kaydetti.

Asgari ücret rakamlarına değinen Gardiyanoğlu, iş hayatına tutunma ile ilgili sıkıntılar bulunduğunu, küçük esnafın kendisine asgari ücretle ilgili “artırmayın hayat daha pahalı olmasın” şeklinde görüş belirttiğini söyledi.

Gardiyanoğlu, asgari ücretin temmuz ayında tekrar belirleneceğini, piyasanın denetleneceğini belirtti.

İstihdamı Destekleme Merkezi’nin verdiği primlere işaret eden Gardiyanoğlu, yaklaşık 20 bin KKTC vatandaşının asgari ücret aldığını söyledi.

İşçiye desteklerin, işçilerin banka hesabına yatırılacağını dile getiren Gardiyanoğlu, prim desteğinin sona ermesinin ardından işsizlik oranlarında artışın önlenmesi noktasında destek için çalışma yaptıklarını belirtti.

Gardiyanoğlu, hükümetin asgari ücret konusunu kesip atmadığını, çalışmaların devam edeceğini kaydetti.

Soru üzerine, Müteahhitlere Birliği ile Lapta Huzurevi konusunda yapılan anlaşmaya değinerek, açılış tarihi belirlendiğini söyleyen Gardiyanoğlu, ancak bir çivi çakılmadığını söyledi.

Lapta Huzurevi’nde 2025’in ikinci yarısında ihale sürecinin başlayacağını dile getiren Gardiyanoğlu, Lapta Huzurevi’nin Kalkanlı’ya taşımak istediklerini ancak orada kalanların buna karşı çıktığını, şirketle sözleşmenin yıl sonu sona ereceğini, hukukçularla sözleşme iptali konusunu yeniden görüşebileceklerini belirtti.

Toros

CTP Milletvekili Fikri Toros, “Bölgesel Gelişmeler Çerçevesinde Liderler Arası Diyalog Süreci” konusunda konuştu.

Bölgede yaşanan gelişmelere değinerek iki önemli olaya işaret eden Toros, bunlardan birinin KKTC ve Türkiye’nin dışlandığı bir dönemde beşinci bölgede sondaj çalışmaları  olduğunu, sondaj faaliyetinin başlamasının önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.

Güney Kıbrıs ile ABD arasında imzalanan bir anlaşmayla ABD’nin Güney Kıbrıs’a silah satışı yasağını kaldırdığını söyleyen Toros, ABD’nin Güney’de askeri varlığını güçlendirdiğini belirtti.

Bu gelişmeler hepimiz çok yakından ilgilendiriyor.” diyen Toros, Kıbrıs sorununun çözümlenmesinin her zamankinden daha ivedi bir hal aldığını, Kıbrıs sorunu çözümlenmeden Doğu Akdeniz yeniden şekillenirken, bölgesel enerji ve yetki alanları belirlenirken Türkiye ve KKTC’nin denkleme giremeyeceğini savundu.

Bu noktada, gayriresmi konferansın önemine işaret eden Toros, yeni strateji ve pozisyonlar noktasında yarar taşıdığını belirtti.

Toros, Suriye’deki gelişmelerden sonra ABD’nin bölge genelinde Rusya ve Çin’in bölgedeki etkisini bastırmaya karar verdiğini, ittifak kurma hedefi taşıdığını, bu hedefin bir amacının da Kıbrıs’ta ve bölge ülkelerde Rusya ve Çin’in etkisini ve gücünü azaltmak olduğunu söyledi.

Toros, bu durumun soruna yeni boyut getirdiğini, çözümü daha karmaşık hale getirdiğini dile getirdi.

Toros, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Siyasi İşler Sorumlu Yardımcısı Rosemary DiCarlo’nun görevlendirilmesinin tüm tarafların ciddiyetle dikkate alması gereken bir detay olduğunu dile getirdi.

Şahali

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali, “Şu Asgari Ücret Konusu” konulu konuşmasının başlangıcında konuşmasına  ve sorularına  verecek biri bulunmadığını dile getirdi.

Asgari ücret belirlenirken, insan faktörünün göz önünde bulundurulmadığını savunan Şahali, asgari ücretin yasadaki tanımını okudu.

Şahali, yasadaki tanımda ‘geçerli fiyatlar üzerinden karşılayabilecek düzeyde olmasını’ içerdiğini söyleyerek, hayat pahalılığının geçerli fiyatların birleşiminden oluştuğunu ifade etti.

Hayat pahalılığı ve vergi matrahları ile ilgili yasaların hayata geçmediğini söyleyen Şahali, bu nedenle yasa gücünde kararname çıkarıldığını belirtti.

Ekonomik krizin en çok asgari ücretlilerin hayatını olumsuz etkilediğini kaydeden Şahali, geçen yıl hayat pahalılığının üç kez yansıtıldığını, bu uygulamanın asgari ücret için geçerli olacağının belirtildiğini, nisan ve ağustosta hayat pahalılığın asgari ücrete yansıtıldığını ancak son asgari ücrete bunun yansıtılmadığını söyledi.

Şahali, maaş desteği konusunda da “ırkçı bir yaklaşım” sergilendiğini iddia etti.

Hükümete eleştirilerde bulunan Şahali, hükümetin insan faktörünü önemsemediğini, hukuki altyapıya zarar verdiğini savundu.

İşletmelerin zamlarla maddi durumlarını koruduğunu dile getiren Şahali, asgari ücretlilerin ise hayat pahalılığı altında kalan asgari ücret nedeniyle “yokluğa mahkum bırakıldığını” ileri sürdü.

-Kürşat

Cumhuriyetçi Türk Partisi İskele Milletvekili Fide Kürşat, “İçişleri yandaş işleri” konulu güncel konuşma yaptı.

Hükümeti “nöbetçi bakanlık” müessesesi kurmakla suçlayan Kürşat, hükümete sormak istedikleri sorular olduğunu ancak konuşmalar sırasında ilgili bakan salonda olmadığı için yanıt alamadıklarını dile getirdi. Kürşat, bu durumu kınadı, sonraki haftalarda bakanı konuşmaları dinlemeye ve yanıt vermeye çağırdı.

Kırsal kesim arsaları, devlet rezervlerindeki arazilerin kiralanması, organize hayvancılık bölgeleriyle ilgili siyasi “rant” unsurlarına dikkat çekmek için konuşma isteminde bulunduğunu dile getiren Kürşat, şeffaf ve adil bir dağıtım yapılmadığını savundu.

“Bu işler artık tamamen istismar edilmeye başladı” diyen Kürşat, hükümet yetkililerini eleştirdi.

Bu durumun kamu vicdanını yaraladığını söyleyen, Anayasa ve eşitlik ilkesine aykırı şekilde hareket edildiğini öne süren Kürşat, “Ganimet bitti, devletin elindeki kaynaklara sıra geldi.” diye konuştu.

Kürşat, dağıtımın hangi kriterlere göre yapıldığının bilinmediğini söyleyerek, “Tek görebildiğimiz kriterin hükümetle olan organik bağ olduğunu görüyoruz.” dedi.

Vadili’deki ağıl yerlerinin dağıtımıyla ilgili daha önce yaptıkları eleştirilere rağmen farklı bir adım atılmadığını söyleyen Kürşat, “Yandaşlarınıza arazi tahsis ettiğinizi gördük.” iddiasında bulundu.

Fide Kürşat, Dörtyol, Korkuteli, Vadili gibi yerlerde bu şekilde arsa dağıtılmasının gençlerin ülkeye olan güveninin sarsılmasına yol açtığını belirterek, “Adaya tutunmaya çalışan birçok gencimizin, orta yaşlı insanımızın hakları yenmeye devam ediyor.” dedi.

Kalkınma Planı’nı eleştiren Kürşat, eğer bir planlamaya gidilecekse, kimin hayvancı, kimin üretici, kimin çiftçi olduğunun belirlenmesi ve arazilerin bunlara tahsis edilmesi gerektiğini anlattı.

Gelinen noktada ülkede patates ithal edildiğini kaydeden Kürşat, patates üretimi yapan bazı üreticilerin arazilerinin “peşkeş” çekildiğini öne sürdü.

Kürşat, Güzelyurt ve Lefke’de narenciye açısından sorunlar yaşanmaya devam ettiğini ifade ederek, özellikle mandora konusunda ciddi sorunların sürdüğünü belirtti.

Bir yıllığına kiralanan ve yeni narenciye ağacı ekilen arazilere destek verildiğini söyleyen Kürşat, benzeri bir durumun zeytin ağaçları gibi ürününü yıllar sonra veren başka tarım ürünleri için de yapıldığını dile getirdi.

Usullerin hiçe sayıldığını savunan Kürşat, bu nedenle ülke insanının aidiyet duygusunun ortadan kalktığını ifade etti.

CTP Milletvekili Fide Kürşat, bu işlerin, şeffaf, adil ve objektif şekilde yasal mevzuatlarla düzenlenerek yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Meralar konusuna da değinen Kürşat, küçükbaş hayvan üreticisinin hayvanlarını otlatacak alanı kalmadığını kaydetti.

Kalkınma Planı’nda “hayvansal üretimde verim ve kalite yükseltilecek” dendiğini söyleyen Kürşat, birçok küçükbaş hayvan üreticisinin ortak mera alanlarının gasp edilmesi nedeniyle bu işi yapmaktan vazgeçtiğini dile getirdi.

Kürşat, Derince köyünden kamyonlarla 500-600 kamyon toprak alındığını söyleyerek, konuyla ilgili açıklama istedi.

-Rogers

Girne Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, “KKTC yangınlar için ne kadar hazırlıklı?” konulu güncel konuşma yaptı.

Rogers, konuşmasının başında, salonda hükümete mensup vekil ve bakanların olmadığını söyleyerek, sorularına yanıt alamayacaklarını kaydetti ve bu durumu eleştirdi.

Son yıllarda yaşanan yangınlara işaret eden Rogers, bu yangınlara müdahale sırasında itfaiyedeki araç gereç eksikliklerinin ortaya çıktığını söyledi. Rogers, “Hükümet bu yangınlardan ne ders çıkardı?” diye sordu.

Rogers, geçen ay Türkiye’nin Bolu kentinde yaşanan otel yangınına işaret ederek, oteldeki yangın tedbirlerinin yetersiz olması nedeniyle çok sayıda insanın vefat ettiğini kaydetti.

Jale Refik Rogers, yürürlükteki mevzuat nedeniyle itfaiyenin, inşaat projelerine görüş verdiğini ancak binalarda bu tedbirlerin alınıp alınmadığını denetleme zorunluluğu ya da ceza verme yetkisi olmadığını belirtti; bu konuda gerekli adımların atılması gerektiğini vurguladı.

Rogers, bu nedenle binalar yangın yönetmeliğine uygun olmasa bile ruhsatlandırıldığını kaydetti.

Felaketlerin önlenmesi için gerekli adımların atılmadığını söyleyen Rogers, okul binalarında deprem güçlendirmelerinin çok küçük bir oranının yapıldığını söyledi.

Rogers, binaların yangından korunması hakkında hazırlanmış bir tüzük çalışması olduğunu ancak bu çalışmanın hayata geçirilmediğini ifade etti.

İtfaiyenin hem personel hem araç gereç konusunda sıkıntılar yaşadığını, hidrolik merdiven konusunda bile eksiklik olduğunu kaydeden Rogers, Orman Dairesi’nde de başta teşkilat yasası olmak üzere ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi, bu konuda gerekli adımların atılmasını istedi.

Rogers, 1980’lerden bu yana orman arazilerinin büyüdüğünü ancak buna paralel olarak kapasite artırımına gidilmediğini de anlattı.

Bağımsız Milletvekili Rogers, uzmanlaşmış yangın personeli istihdam edilmesinin önemine değindi.