KKTC’nin kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen 14’üncü Uluslararası Cumhuriyet Klasik Otomobil etkinliğinin ikinci ayağı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun işareti ile başladı.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, yarış öncesi basına yaptığı açıklamada, her türlü engellemelere rağmen, otomobil etkinliğini her yıl düzenleyen kulübe teşekkür etti.
KKTC’nin kolay kurulmadığını, çok bedeller ödenerek kurulduğunu belirten Ertuğruloğlu, KKTC’nin ne tarihe şaka olsun, ne gün gele ortadan kaldırılsın, ne de başka bir devletin boyunduruğu altına girmesi için kurulduğunu belirtti.
Ertuğruloğlu, “Bu devlet Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin, özgürlüğünün, kimliğinin sembolüdür, ifadesidir. Bu devlete sahip çıkmak hepimizin görevidir.” dedi.
Devlete sahip çıkmanın “uzlaşmaz” olarak tanımlanmaması gerektiğini belirten Ertuğruloğlu, devlete sahip çıkmayı “uzlaşmaz” olarak tanımlayan kesimlerin bulunduğunu kaydetti. “Çözümü devletin ortadan kaldırılmasında gören arkadaşlarımız var maalesef.” diyen Ertuğruloğlu, çözümün “devletin varlığının ta kendisi” olduğunu ifade etti.
Olası bir çözümde KKTC’nin var olmaya devam edeceğini kaydeden Ertuğruloğlu, “Güney Kıbrıs’ın sözde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak muamele gördüğü sürece de kimse Kıbrıs’ta çözüm beklentisinde olmasın. İşin gerçeği budur. Sorun Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs Cumhuriyeti diye görülmesidir.” dedi.
Tahsin Ertuğruloğlu, ABD’nin Güney Kıbrıs’ı bir “üs haline” getirdiği bu dönemde, Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs Cumhuriyeti olarak muamele gösterildiği sürece, KKTC’nin yokmuş gibi veya olmaması gerekirmiş gibi davranıldığı, ambargolarla çökertilmeye çalışıldığı sürece Kıbrıs’ta çözüm beklenmemesi gerektiğini ifade etti.
Sorun doğru teşhis edilmeden çözümden bahsedilmemesi gerektiğini kaydeden Ertuğruloğlu, sorunun Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs Türklerinin devletiymiş gibi muamele gösterilmesi olduğunun altını çizdi.
Ertuğruloğlu, “Bunlar devam ettiği sürece kimse çözüm beklemesin, KKTC çözümdür, çünkü KKTC’nin varlığı, ‘tek devlet değil iki devletin’ ifadesidir. Tek ada iki devlet, tek ada iki halk, tek ada iki cumhuriyet.” dedi