Demokrat Parti’den Genel Sekreter Serhat Akpınar imzasıyla, Mecliste yaşanan olaylar hakkında açıklama yayınladı.

Yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Demokrat Parti (DP) olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi’nde bütçe görüşmelerine başlayacağımız oturumda yaşananlardan utanç duyduğumuzu, buna neden olanları şiddetle kınadığımızı , KKTC halkı ile paylaşmak ve kendilerini halka şikayet ettiğimizi bildirmek istiyoruz.

KKTC halkı 2022 yılında yapılan seçimler ile refah seviyelerinin artırılması, iradelerinin mecliste temsili, daha iyi yaşam düzeyine kavuşmaları için şu anda mecliste bulunan milletvekillerine oy vermiştir.

KKTC Cumhuriyet tarihinde , Cumhuriyet Meclisinde bir ilk daha yaşıyoruz .
Gelinen aşamada CTP milletvekilleri halkın refahını artırmak, kar topu gibi büyüyen geçmişten gelen sorunları çözme yerine mecliste anarşi, kaos, karışıklık yaratmayı, her gün ayrı bir tiyatroyu sahneye koymayı seçmektedir.

Cumhurbaşkanlığı bütçesi komitede oy çokluğuyla kabul edildi Cumhurbaşkanlığı bütçesi komitede oy çokluğuyla kabul edildi

Bu davranışlarının en acı tarafı da anlaşılmaz, halkın iradesini gasp etmeye yönelik bu hareketlerini alışkanlık haline getirmeleridir.

Bütçe görüşmelerinin bir hafta daha geç başlamasını sağladıkları için herhalde yataklarında huzur içinde uyuyacaklardır!

Uzun zamandır halkın sorunlarını çözme yerine sorun yaratma tarafını seçenlere açık çağrımızdır.

Gelin bu sevdadan vaz geçin!
Halka rağmen amaçlarınıza ulaşamazsınız. enerjinizi kaos, karışıklık çıkarma, halkın iradesini gasp etme yerine, çözüm odaklı politikalar izlemeye harcayınız.

DP olarak yapılan tüm engellemelere rağmen kktc’yi demokrasi ada ve ülkesi yapma çabalarımız halkımızdan aldığımız güç ile devam edecektir.

Cumhuriyet meclisi’nde yaşanan, kktc’nin tarihine, halkına yakışmayan bu üzücü durumların bir daha yaşanmaması için herkesi aklı selim ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz!

Meclis Başkanlığı seçimleri yapılmış ve Sn. Ziya Öztürkler başkan olarak seçilmiştir .
Yasa yapıcılar zamanında, meclis iç tüzüğünü, seçim ve halk oylaması yasasının dışında tutmuştur .
halkımızı şunu bilmelidir, Cumhuriyet Meclis iç tüzüğü, meclis başkanlık görevini, iktidar partisine, yardımcılığını ise muhalefet partisine vermiştir .

Muhalefet zaten iktidar partisinin önerdiği her hangi bir adaya olumlu oy vermemiştir .
iktidar ve koalisyonun adayı en yüksek oyu alarak kendi içinde bu seçimi sonlandırmıştır!
Oy pusulalarındaki kare içerisindeki çift ve veya daha fazla mühür , cumhuriyet meclisi iç tüzüğü içerisinde ifade edilmemiş ve yer verilmemiş , birden fazla aynı kare ve veya kare dışına taşmış bir mühür geçersizdir diye bir yazılı tanım , ifade ortaya konmamıştır .

Muhalefet , yoruma açık ve ifade boşluğu olan iç tüzükteki maddelerin yeniden düzenlenmesi ve ele alınması için , iktidar partilerle ortak akıl ve uzlaşı ile hareket etmeli ve istenilen , oluşması gereken düzenlemeleri ortaya koymalıdır .

Bugün Cumhuriyet Meclisinde , gurubu olmayan ve mecliste temsil edilen siyasi partiler neden meclis başkanı adayı gösteremezler ?

Neden meclis komitelerinde görev alamazlar ve oy hakları yoktur ?

Neden muhalefet ve iktidar partinin gurup odaları varken gurubu olmayan yani 5 ( beş ) ten az milletvekili ile mecliste temsil edilen partilerin bir gurup odası bulunmamaktadır ?

İç tüzüğü hazırlayan geçmişteki yasa yapıcılar iktidar milletvekilleri bunlara yer vermemişlerdir! bunlar da iç tüzükte düzenlenmelidir .

Halkımız ayrıca şunu da bilmelidir ! yasama iç tüzüğüne bağlı ihtilaf olabilecek her hangi bir konu anayasa mahkemesine taşınabilir değil! Taşınırsa görüşülebilir değil ! Görüşülürse olası ortaya konabilecek bir karar uygulanabilir değildir ! Kuvvetler ayrılığında yasama , ancak iç tüzük’te var olan ve veya tespit edilen boşlukları kendi içinde kendisi düzeltebilir .

Bu nedenle cumhuriyet meclisinde yasa yapma yetkisi olan tüm milletvekilleri ortak hareket ve uzlaşı ile iç tüzük’te var olan boşlukları gidermelidirler .

Ekopraksi davranış bütünlüğünden süratle uzaklaşmalıdır. Biz ant içtik Ziya bey o koltuğa oturmayacak! diye ortak bir düşünce temsiliyetinin arkasından koşmak , seçilmiş bir meclis başkanının ve dolayısı ile Cumhuriyet Meclisi’nin çalışma faaliyetlerini bu şekilde seviyesizce engellemeye çalışmak kabul edilebilir bir durum değildir.

Bizim için;
başka Cumhuriyet Meclisi yok!
başka KKTC yok!